
İnsanın en fazla şefkate, merhamete, ilgiye, sevgiye ve yardıma muhtaç olanı, yeni doğan masum bebeklerdir.
Canavar hayvanlar bile yavrularına şefkat ve ilgi gösterir, yardım eder.
En güzel şekilde yaratılan insan, ne tuhaf ki, nefsinin ve çıkarlarının kölesi olduğunda hayvandan daha aşağıya düşebildiğini her fırsatta gösteriyor.
Bizler, soykırımcı ve katil Siyonistlerin Gazze’de hastane bombalayıp, kuvözlerdeki bebekleri katletmelerini ve ölüme terk etmelerini izlerken bunu görmüştük.
Yeni doğan çetesiyle, bir kez daha bebek katliamını, yüreklerimiz parçalanarak ve insanlığımızdan utanarak izledik.
İnsan acayip bir yaratık, dünyadaki misyonunu kazanma üzerinden tanımladığında bütün kutsalları yok edebiliyor.
Kazandığı parayla, diğer güç odaklarını satın alıp her şeye hükmedeceğini sanıyor.
Kendi çapında bir iblis imparatorluğu kurmayı hayal ediyor.
Varlık nedeni insanları yaşatmak, hayata ve sağlığa hizmet etmek olan alanında, bebek cinayetlerini yaşamak çok daha acı verici.
Elbette, bu bebek katilleri, ülkemizde ve dünyada insan sağlığı için fedakârca çalışan, hatta covidde kendi canını feda eden sağlık çalışanlarını temsil etmiyor.
Fakat yine de bu olay, sağlığın suiistimal edildiğini, para için insan sağlığı ve hayatıyla oynayacak çiğ süt emmiş insanların var olduğunu gösteriyor.
Bu olaya, hasta/hasta yakını ile sağlık çalışanı arasındaki bilgi asimetrisi ve yoğun bakımların kapalı kutu yapısının zemin hazırladığı fark ediliyor.
Yoğun bakım üniteleri, sterilizasyon gerekçesi ile kapalı kutu şeklinde faaliyet gösteren birimler olup görünür değillerdir.
Bir hasta, yoğun bakıma alındığında refakatçi hakkı yasaklanıyor, ziyaretçi ve bilgi alma hakkı da sınırlandırılıyor.
Ailenin, yoğun bakımda ki tedavi sürecini takip etmesi zorlaşıyor.
Hatta birçok hasta yoğun bakımlarda, hayatının en zor anında, sevdiklerinden uzak, manevi destek alamadan vefat ediyor.
Günümüz modern hastane imkânları ve teknolojileri, yoğun bakımların daha görünür olmasını sağlayabilir.
Yeni doğan yoğun bakımlarda, annelerin bebeklerine refakat etmesi veya sık ziyaret etmesi sağlanabilir.
Hastanın yoğun bakım sürecinin, vasisi tarafından takibi kolaylaştırılmalı ve bilgi asimetrisinin sürece etkisi azaltılmalıdır.
Hasta güvenliği açısından ise kullanıcı dostu “tıbbi hata bildirim sistemi” uygulamasının bütün hastanelerde aktif kullanımı özendirilmelidir. Takibi yapılmalıdır.
Sağlık çalışanlarının uygulamada yapılan tıbbi hataları bildirmeleri teşvik edilerek, sistemsel önlemlerin alınmasının önü açılabilir.
Ayrıca, bu olay sağlık hizmetlerinin, özel sağlık sektörü eliyle verilmesinde denetimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Özel sağlık sektörü için gerçekçi fiyat tarifeleri oluşturularak çalışma meşruiyetinin korunması gerektiğini bir kez daha idrakimize sunmuştur.
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerinin ve diğer kamu kurumlarının ihbar ile birlikte olayın üstüne hızlıca gitmesi ve şüphelileri yargı önüne çıkartması takdire şayandır.
Bebeklerimiz ölmesin…