Sağlıkta Starlar: Tıp ve Sağlıklı Yaşam Merkezleri

Posted by: Sedat Bostan 2 yıl, 7 ay ago

Evde bakım uygulamalarından sonra kovid süreciyle fiilen, yönetmelikle ise resmen başlayan uzaktan sağlık hizmetleri (tele tıp/e-sağlık) sağlık sektörünün yapısını büyük ölçüde değiştirecektir.

Yaşlı ve kronik hastaların evde bakım yöntemiyle evlerinden takip edilmesi Sağlıkta Dönüşüm Programının hayatımıza kattığı bir uygulamaydı. Kamu evde bakım birimleri, hastaları, hastanelerden alınan evde bakım raporlarıyla sisteme dahil ediyor. Bu hastaların tıbbi ihtiyaçları ve rutin kontrolleri öncelikle evine giden ilgili hekim veya sağlık personeli tarafından giderilmeye çalışılıyor, zorunlu durumlarda hastalar hastanelere taşınıyor. Özel sağlık sektörü ise bu uygulamayı talep üzerine gerçekleştiriyor.

Giyilebilir sağlık teknolojileri, nesnelerin interneti gibi araçlar evdeki hastaların hayati bulgularının internet üzerinden kolayca takip edilmesini sağladı. Böylece birçok hekim veya sağlık çalışanı gözetiminde olması gereken hastanın evden takibi mümkün hale geldi. Bazı özel sağlık kuruluşları evde bakım hizmeti verdiği hastalara kiralama yöntemiyle, solunum desteği veren araçları, hasta takip monitörleri gibi tıbbi cihazları sağlayarak hastaya evinde bir hasta odası oluşturuyor.  Evde bakım yeni teknolojilerle hasta, hasta yakınları ve hizmet sunucuları için daha cazip hale geliyor.

Kovid sürecinde birçok yaşlı, kronik ve hassas hasta, kovid kapma riski nedeniyle hastanelere gidemeyince tele tıp uygulamalarına bir zorunluluk olarak başlandı. Hastaların birçoğu kamu veya özel hastanelerdeki hekimlere görüntülü görüşme araçlarıyla ulaşarak sağlık sorunlarına çare aradı.

Ülkemizde, tele-tıp son yıllarda konuşuluyor olsa da Hollanda gibi bazı ülkelerde yıllardır uygulanıyor. Özellikle hekimle ilk karşılaşma, konsültasyon alma, tetkik sonuçlarını takip etme, reçete yazma ve bazı kontrol süreçleri tele-tıp uygulamalarıyla etkin bir şekilde yapılabiliyor.

Normal şartlarda bir hastanın ortalama bir sağlık sorununda; ilk muayene, tetkik verme, tetkik sonuçlarını gösterme, reçete alma, kontrol olma gibi en az dört-beş kez hastaneye gitme ihtiyacı, tele-tıp uygulamalarıyla bir-iki keze düşüyor. Hastayla birlikte çoğu kez bir refakatçinin de bu sürece katıldığı düşünüldüğünde, hastaneye ulaşım masrafları ve zamanı %60-80 azalıyor. Hasta kendi evinden veya iş yerinden sağlık hizmeti alma konforuna ulaşıyor. Biliriz insanlar konfora kolay alışırlar.

Evde bakım ve tele tıp birleştiğinde yataksız hastanelerin önünün açılacağını öngörmek kâhinlik olmayacaktır. Bugün genel ve özel dal tıp merkezleri vardır, önümüzdeki süreçte bu merkezler giderek artacaktır. Çünkü yeni uygulamalar sağlık kuruluşları için fiziki mekân ihtiyacını azaltmakta, hasta yatağı gereksinimi ise asgari düzeye düşürmektedir. Hastane hizmetleri pahalı hizmetlerdir. Belki de en pahalı oteller hastanelerdir.  

Tele-tıp ile evde bakım hizmetleri birleştiğinde her hastanın evinde bir hasta odası oluşturulacak, hasta kendi ortamında sağlık hizmeti alabilecektir. Tıbbi ve bakım hizmetleri mobil bir şekilde sunulacaktır.

Elbette hastaneler olan ihtiyaç ortadan kalmayacaktır, tıbbi ve cerrahi girişimlerin yapılması, zorunlu yüz yüze görüşme, muayene ve bakım süreçleri, yoğun bakımlar ile hastaneler daima hayatımızda yer alacaktır. Ülkemizde on bin kişiye düşen hasta yatağı sayısı otuz civarında olup yüksek olmadığı için hastanelerde genel anlamda bir küçülme beklenmemekle birlikte yeni hastane yatırımları pek efektif görülmemektedir.

Özel sağlık sektörü, piyasanın yönlendirmesiyle, genel ve özel dal tıp merkezlerine veya yaygın kronik hastalıklara bütünsel (holistik) bakım veren, sağlıklı yaşam merkezlerine yönelmektedir.

Kamu sağlık hizmetlerinin de maliyetleri azaltmak, verimlilik ve etkinliği artırmak adına tele-tıp ile evde bakım merkezlerini birleştiren yeni sağlık hizmeti sunum birimlerine ihtiyaç olduğu söylenebilir.

Özel sağlık sektörünün en büyük örgütlü yapısı olan Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneğinin (OHSAD) 23-27 Mart 2022 tarihlerinde Antalya’da düzenlediği “Sağlıkta Ortak Çözüm Toplantıları” sağlık sektörünün yönelimlerini haritalamak için çok başarılı bir zemin oluşturdu. Bu toplantılarda sağlık yönetimi alanının iki duayen hocası, Prof. Dr. Haydar Sur ve Prof. Dr. Dilaver Tengilimoğlu aynı konuya dikkat çekti.

Hastaneler, önümüzdeki süreçte, sağlık hizmeti sunum pazarında göreceli payı yüksek, fakat pazar büyüme payı düşük olan “nakit ineklerine*” dönüşmektedir.  Sektörde tele-tıp ve evde bakımla şekillenen tıp ve sağlıklı yaşam merkezleri yıldızlaşmaktadır.