
Sektörde en önemli sürdürülebilirlik sorunlarından birisi, sağlık iş gücünün standartların altında kalmasıdır.
Bununla birlikte son dönemde çıkan erken emeklilik yasası ve emekli olma şartlarındaki değişiklikler, sağlık çalışanlarının erken emekli olmasının kapısını açarak sağlık personeli ihtiyacını derinleştirdi.
Ülkemizde, hekim ve hemşiredeki personel azlığı ön plana çıksa da hemen hemen her alanda uluslararası standartlara göre sağlık personeli yetersizliği söz konusudur.
Hekimler ve uzman hekimler mezun oldukları gibi sağlık sistemine dâhil olabilmektedir.
Fakat diş hekimleri, eczacılar, hemşireler, sağlık yöneticileri, diyetisyenler, fizyoterapistler ve diğer sağlık meslekleri her yıl açıklanan personel alımı ilanlarıyla istihdam edilmektedir.
Sağlık sektörü ağırlıklı kamu olduğu için sağlık işgücü faktör piyasası kamu alımına odaklanmaktadır.
Lisans ve ön lisans eğitimli sağlık profesyonelleri sağlık bilimleri fakülteleri ve sağlık hizmetleri MYO’larda yetiştiriliyor.
Üniversitelerdeki bölüm sayılarındaki artış, sağlık insan gücü piyasasında hekim dışı sağlık profesyoneli sayılarını önemli ölçüde artırdı.
Fakat mevcut bütçe imkânları ve planlamalar sağlık personeli alımlarını sınırladığı için kamu sağlık sektörünün ihtiyacına rağmen birçok sağlık profesyoneli açıkta kalmaktadır.
Yani, sağlık sektöründe bir tür şeker hastalığı sendromu yaşanıyor.
Dışarda sağlık profesyoneli var, kamu sağlık sektörünün ihtiyacı da var, ama yeterli bütçe imkânları olmadığı için sağlık personeli sisteme giriş yapamıyor.
Bu durum sağlık insan gücü faktör piyasasında dengesizliklere yol açıyor.
Piyasada çok sayıda sağlık profesyoneli olunca özel sağlık sektörü çok düşük ücretlerle personel çalıştırıyor.
Bu seferde özelde çalışmaya başlayan sağlıkçılar daha tatmin edici gelir için, kamuya veya başka işlere yöneliyorlar.
Sonuçta özel sektörde personel devir hızı yükseliyor, özelde çalışan sağlıkçılarda aidiyet gelişmiyor, bundan hizmet kalitesi olumsuz etkileniyor ve dahası…
Kamu sağlık sektöründeki personel sorunlarından diğer birisi de personelin eğitim aldığı alanda çalışmamasıdır.
Hastane servisleri, laboratuvarları ve sekreterlik hizmetleri için alınan personel, sistem içerisinde ayaktan sağlık hizmeti sunan merkezlere veya idari hizmetlere kaymaktadır.
Özellikle hastanelerin, aile sağlığı merkezlerinin, sağlık müdürlüklerinin ve diğer kamu sağlık birimlerinin idari ve mali hizmetlerini yürütmek için çok sayıda sağlık profesyoneli bu alanlara çekilmektedir.
Hâlbuki bu idari ve mali yönetim birimleri için yetiştirilen sağlık yönetimi mezunlarının, kendi kadrolarında ve ihtiyaç miktarınca kamuda istihdamının önün açılması yerindelik sorunu için önemli bir adım olacaktır.
Hastanelerin idari ve mali birimleri ve il sağlık müdürlüklerinde, çalışan olarak sağlık yönetimi mezunlarının istihdamı, diğer sağlık profesyonellerinin eğitim aldıkları alanda çalıştırılmasını kolaylaştıracaktır.
Ayrıca gün hastaneleri dışındaki aile sağlığı merkezlerinin, idari-mali hizmetlerini yürütmek için sağlık yönetimi mezunlarına ihtiyaç duyulmaktadır.
Kamu sağlık sektöründe taşların yerine oturması ve sağlık işgücü piyasasını dengeye gelmesi için yapılması gereken çok şey var.
Bu yıl içerisinde yapılacak olan 37 bin hekim dışı sağlık personeli, kamu sağlık işgücü faktör piyasasının sorunlarının çözümüne nasıl bir katkı yapacağı tercihlerle ortaya çıkacaktır.
Sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği açısından sağlık işgücü sorunun çözümüne yönelik tüm paydaşların elini taşın altına koyduğu kapsamlı bir çalışmaya ihtiyaç vardır.