‘Teknoloji Nere’ başlıklı yazımızda, teknolojinin genel bir tarihçesini özetlemiştik. Son geldiğimiz nokta, teknoloji 4.0’dır. Dördüncü endüstri devrimi… Teknoloji 4.0’ın sağlığa yansıması sağlık sektöründe birçok yeniliğin de adı olmuştur. Örneğin e-reçete uygulaması, ilaç sektöründe, üretimden-tüketime ilaçların izlediği yolun elektronik ortamda şeffaf bir şekilde takip edilmesini sağlamıştır. Üretici, aracı, ecza depoları, eczane, vatandaş, sigorta şirketleri ve devlet açısından birçok kolaylığı ve takip edilebilirliği sağlamıştır.
Ayakta ve yatarak tedavide hastaya ait her türlü verinin elektronik ortamda kaydedilme düzeyi, sağlık kurumunun dijitallik düzeyini belirleyen uygulamaların başında gelmektedir. Bunun için her bir hasta için elektronik kayıt cihazlarının, seyyar bilgisayarların, hasta yatırma, takip ve işlem uygulama süreçlerinde kullanılır hale getirilmesi dijitalleşme açısından önemli bir basamak olarak tanımlanmaktadır.
Bu sürecin bir takım maliyetleri ve uygulama güçlükleri de bulunmaktadır. Özellikle bilgi teknolojilerini kullanmaya yatkın olmayan orta yaş ve üzeri hekim, hemşire ve personelin bu yeni duruma kolayca adapte olamamaları sağlık işletmeleri açısından aşılması gereken bir sorundur. Cihaz kullanımını öğretmek çözüm için tek başına yeterli değildir. Önceki alışkanlıkları değiştirmek ve yeni teknolojilerin kullanımını etkin hale getirmek uzun süreli bir çabayı gerektirmektedir.
Dijitalleşmenin birinci basamağı verilerin elektronik ortama aktarımıdır. İkinci basamağı ise elektronik ortama aktarılan bu verilerin hastanın tetkik, tanı, müşahede, tedavi ve kontrol süreçlerinde kullanılmasıdır. Bu basamak, dijitalleşme teknolojisinin olumlu sonuçlar ürettiği basamaktır. Hastaya ait verilerin ve tıbbi uygulamalara ait verilerin tümünün elektronik ortamda yüklü olması, hastanıza önereceğiniz bir ilaç için sistemin alerji uyarısı yapmasını sağlar ve böylece hasta güvenliğini geliştirmiş olursunuz. Sisteme yüklü olan ilaç-ilaç, ilaç-besin etkileşimi algoritmaları sizin önereceğiniz tedaviyi hasta lehine yönlendirir. Aynı zamanda size birkaç gün önce çekilmiş MR görüntüsünü veya bir takım tetkik sonuçlarını göstererek, yeniden tetkik yapılmasının önüne geçerek israfı önlemiş olur.
Dijitalleşmenin üçüncü basamağı, her bilgi ve verinin elektronik kayıt altına alınmasının sağladığı büyük (big) veri havuzudur. Bu veri havuzunun hem yönetsel faaliyetlerde, hem de araştırmalarda amacına uygun kullanılmasını sağlayacak, istatistikleştirme, analiz etme ve raporlama araçlarına sahip olması gerekir. Yöneticiler bu sayede hastanelerini anlık takip edebilmekte, hatalı uygulamaları, kaçakları görebilmekte, etkinlik ve verimlilik tedbirlerini alabilmek için geniş bilgilendirmelere sahip olmaktadır. Araştırmacılar ise, anlık gerçek verilere sahip olmaktadır.
Dijitalleşme kağıt üzerinde bir akreditasyon belgesi almanın ötesine geçmelidir. Personel ve yöneticilerin ikinci ve üçüncü basamağı kullanabilecek düzeye getirilmesi önemli eğitim ve bilimsel çalışmalara katılımlarıyla mümkündür.
Dünya genelinde hastane ve sağlık kuruluşlarının dijitalliğinin akreditasyonunu HİMSS gerçekleştirmektedir. HİMSS hastanelerin dijitallik düzeylerini yedi basamakta tanımlamıştır. Bu kuruluş ülkemizde Sağlık Bakanlığı ile birlikte çalışmaktadır. Halen 160’ın üzerinde hastanemiz 5. ve 6. derece dijitallik düzeyindedir. 3-6 Ekim 2018’de Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da yapılacak olan “3. International Health Sciences ve Management Conference (ihmc2018.ussam.co)” toplantısında HİMSS Başkanı ve CEO’su ile birlikte çok sayıda uzman “Sağlık hizmetleri ve sistemlerinin geleceğini” dijitalleşme üzerinden tartışacaklardır. Konuyla ilgili araştırmacılar, yöneticiler ve uygulamacıların katılımı, ülkemizdeki sağlık kurumlarının dijitalleşme çalışmalarına katkı sağlayacaktır. Ayrıca ülkemizin yeteneklerini uluslararası arenada gösterme fırsatı sunacaktır.
Dijitalleşme devrimini tüm basamaklarıyla ele alabilmek, bu ve benzeri toplantıları sürekli takip etmek sağlık alanında bizi lider konuma taşıyabilir. Kaçırmayalım…