Hastanelerin sağlık sektörünün en önemli, büyük ve karmaşık işletmeleridir. Dar alanda, çok sayıda fizyolojik ve psikolojik sorunlar yaşayan kişilerin, kısa süreler içerisinde yoğun sağlık ve kişisel hizmet alma beklentisi içinde oldukları kuruluşlardır. Hizmet süreçlerinin hastaya özgülüğü karmaşıklığı artıran bir başka durumdur.
Her hasta, temiz, düzenli, ferah alanlara sahip, teknolojik tasarımı yüksek, yetenekli, şefkatli, fedakâr çalışanları olan, insani ihtiyaçların karşılanma konforu yüksek, kendisine saygı duyulan, dinlenilen, detaylı bilgilendirilen, güler yüzlü ve kaliteli sağlık hizmeti almayı ister ve hak eder.
Hastanelerde böyle bir hizmetin verilebilmesi için profesyonel ve kendisini geliştiren yöneticilerin görev alması beklenir. Dolayısıyla hastane yönetiminin özel bir alan olarak gelişmesi ve bu alanda görev alacakların bir şekilde bu eğitimden geçmesi gereklidir.
Yaptığımız bir bilimsel çalışmada hastanelerin sorunlarının başında yönetsel hizmetler ilgili sorunların olduğu ifade edilmiştir. Sorunlu alanlar: hastane yönetim organizasyonu; hasta bekleme, dinlenme ve yaşam alanları; ziyaretçi ve refakatçi hizmetleri; hastaneye ulaşım ve otopark; hastane mobilyaları; tıbbi cihazların onarım ve kalibrasyonu; personel arası işbirliği ve takım çalışması; personel görev tanımları ve iş analizleri gibi sıralanmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü, yayınladığı Sağlık Sistemlerinin Performansının Geliştirilmesi Raporunda, sağlık hizmetlerinin geleceği için yönetim, finansman, kaynak ve hizmet sunumunun önemli olduğunu vurgulamıştır. Yine ülkemizde finansal sorunlarından dolayı her on yılda birçok üniversite hastanesi iflas etmektedir.
Görüldüğü gibi sorunlar tıbbi hizmetlerden daha çok yönetsel hizmetler alanındadır. Bu durum akla “Hastanenin yönetsel hizmetlerinde kimler çalışıyor?” sorusunu getirir. İdari ve finansal hizmetlerde çalışanların; lise mezunları, açık öğretim mezunları, herhangi bir okul mezunları ve yorgun sağlıkçılar olduğu görülür.
Bilmeyen birisi bu durumu gördüğünde “Bu ülkede sağlık ve hastane yönetimine yönelik her hangi bir eğitim programı yok mu?” diye soracak ve “Sağlık ve hastane yönetimi alanı bütün dünyada özel bir alan, hemen bu eğitimi ülkemize getirmeliyiz” diyecektir.
Halbuki ülkemizde bu eğitim 1970 yıllardan itibaren verilmektedir. 2010 yılı sonrasında ise bir patlama yaşanmış. Bu gün sağlık yönetimi alanında eğitim veren sadece 80’in (seksen) üzerinde lisans bölümü var. Ayrıca, önlisans, yüksek lisans ve doktora programları bulunuyor ve son dönemde bunların sayıları hızlı bir şekilde artıyor. Her yıl binlerle mezun veriliyor. Öğrenci ve mezun sayısı 40 bini aşmakta… “İyi ne güzel!” Fakat bu mezunların ağırlıklı kamu sektörü olan sağlık ve hastane sistemine girişte karşılıkları yok.
Anlaşılmaz bir şekilde sağlık yönetimi mezunlarına açılan KPSS sınavlarında yer verilmiyor. Birçok bürokratik bahane sıralanıyor. Hastane tarafında, hastane yöneticileri idari sorunlardan yakınıyor, üniversite hastaneleri bu sorunlar yüzünden iflas ediyor, Dünya Sağlık Örgütü geleceğin sağlık hizmetleri için yönetimin profesyonelleşmesini tavsiye ediyor, diğer tarafta 40 bin sağlık yönetimci bekliyor. Tam bir şeker hastalığı koması…
18 Aralık Sağlık İdarecileri gününde Sayın Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca’nın sağlık yönetimi mezunlarının koma haline dönüşmüş atanma sorunlarına müdahale edeceğini, Anadolu’nun sağlık yönetimi alanında eğitimli ve yetenekli gençlerine müjde vereceğini ve ülkemizdeki sağlık yönetimi eğitimine anlam katacağını umuyoruz.
Sağlık hizmetleri daha iyi bir yönetimi hak ediyor. Sağlık yönetimi mezunları, sisteme bu katkıyı yapacak yetenek ve çalışma arzusuna sahiptir.
Sağlık hizmetleri için daha iyi yönetim…