Kontrolsüz Büyüme: Kanser

Posted by: Sedat Bostan 6 yıl ago

               Büyüme genelde pozitif bir kavram olarak algılanmakla beraber, kontrolsüz büyüme ve çoğalma her zaman sorun olmuştur. Vücut hücrelerinin kontrolsüz çoğalması veya büyümesi sonucu, etrafındaki doku ve organlara sirayet etmesi ve rahatsızlık oluşturması tıp dilinde, ur, neoplazma veya kanser diye adlandırılmaktadır. Urların yayılma özelliği olmayanlar iyi huylu, başka organ ve dokulara yayılma özelliği olanlar ise kötü huyludur. Genelde kötü huylular tehlikeli görülürler, beyin urlarında iyi huylular da tehlikeli olurlar.

               Genetik alt yapı, yaş ve cinsiyet kanserler için belirleyici nedenlerdir. Yaşam tarzı, özellikle sigara, alkol kullanımı, hareketsiz ve kilolu hayat, stres tetikleyici unsurlar olabilmektedir. Çevre kirliliği ve radyasyon çevresel kanser faktörleridir. Ortalama yaşam süresinin artması kanserlerin görülme sıklığını artırmaktadır. Erkekler daha fazla kansere yakalanırlar.

               Kanserin yüze yakın türü olduğu tespit edilmiştir. Genellikle bulunduğu organ üzerinden adlandırılır. Akciğer, meme, prostat, bağırsak ve mide kanserleri ön plana çıkmaktadır. Kanser hücresinin agresifliği ve yayılma hızı öldürücülüğünü belirlemektedir. Geliştiği organdan başka organlara sıçrayarak metastaz yapar. Genellikle yorgunluk, hızlı kilo alma veya verme, şişkinlik, renk değişikliği, ses kısılması gibi belirtilerle ortaya çıkar. Tanılama muayene sonrası, görüntüleme teknikleri, biyopsi ve patoloji laboratuar sonuçlarıyla yapılır. Cerrahi, kemoterapi veya radyo terapi teknikleriyle tedavi edilmeye çalışılır.

               Kanser dünyada hızlı yayılan hastalıkların başında gelir. Dünya sağlık örgütü raporuna göre, 2018 yılında yaklaşık 18 milyon 100 bin kişiye yeni kanser teşhisi konulacağı ve 9 milyon 600 bin kişinin ise kanserden öleceği tahmin edilmiştir. Dünyadaki her sekiz erkekten ve her on bir kadından biri kanserden ölmektedir. Erkeklerde akciğer, kadınlarda meme kanseri en yaygın ve en öldürücü türlerdir. Bunları, kalın bağırsak, prostat ve mide kanserleri takip eder.

               Ülkemizde de durum değişmemektedir. Ölümlerin yaklaşık %20’sinden kanser türleri sorumludur. Her yıl 300 binin üzerinde kişiye yeni kanser tanısı konulmaktadır. Beklenen yaşam süresinin uzaması ve yaşlı nüfusun artması, kanserin ülkemizdeki yaygınlığını daha da artıracaktır. Kanser aynı zamanda tedavisi en pahalı hastalıklardan birisidir. Ülkenin sağlık harcamaları içerisinde önemli bir yer tutmaktadır.

Kanserle mücadele ve sağlıklı yaşlanmak adına yapılabilecek çok şey vardır. Özellikle sağlıklı yaşama tarzı geliştirme, sigara, alkol gibi alışkanlıkları terk etme, sağlıklı ve doğal beslenme, spor yapma, yeşil, temiz ve radyasyonsuz bir çevrede yaşama kanserden korunmaya katkı yapar. Kanserde erken teşhis, tedaviyi kolaylaştırması, yaşam kalitesinin koruması ve hastalığın öldürücülüğünün azaltılması açısından çok önemlidir. KETEM merkezleri bu amaçla her ilimizde hizmet vermektedir. Vatandaşlarımız bu hizmetlerden yararlanmalıdır.

Kanser bu çağın vebasıdır. Kanserle mücadele hem şahısların hem de sağlık kuruluşlarının birlikte çabalarıyla başarılabilir. Unutmayalım “kanserde erken teşhis hayat kurtarır.”