Acil sağlık hizmetleri bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlık hizmetlerinin en vazgeçilmez, en hızlı yapılması gereken hizmetleridir. Yapılan bir çok çalışmada kaza, akut hastalık veya kriz anlarında ilk beş dakika, ilk yarım saat ve ilk birkaç saat içinde müdahale hayat kurtarma veya sakat kalmama açısından çok önemlidir. Ülkemizde sağlık dönüşüm programı uygulaması çerçevesinde acil sağlık hizmetleri de yeniden yapılandırılmıştır. Bu yapılanma ile merkezde Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulmuş olan Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, illerde ise Sağlık Müdürlükleri bünyesinde acil sağlık hizmetleri yürütülmektedir. Yeni yapılanma acil sağlık hizmetlerinin alt yapısını güçlendirmekle beraber, etkinliğini, hızını artırmıştır. Bununla birlikte sistemin işlemesinde ve özellikle vakaya ulaşım, müdahale ve taşıma aşamalarında karşılaşılan sorunlar mevcuttur. Bu çalışma Trabzon ili özelinde mevcut sorunları tespit etmek ve yönetici ve uygulamacılara sorunların tespiti ve çözüm önerisi geliştirmede katkı yapmak üzere, yönetimin katılımıyla gerçekleştirilmiştir.
Yapılan ön çalışmada Türkiye’deki acil sağlık hizmetlerinin gelişim süreci özet bir şekilde verilmiş olup, daha önce yapılmış çalışmalarda ifade edilen sorunlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışma Trabzon ili özelinde acil sağlık hizmetleriyle ilgili mevcut durumu çalışanların üzerinden tespit etmeyi amaçlamıştır. Böylece uygulamada yaşanan sorunları tespit ederek, literatür karşılaştırılmasını yapmak ve yöneticilere sorunların tespit ve çözümünde katkı yapmak istenmektedir.
Çalışma Mart 2016 tarihi itibariyle planlanmış olup, İl Sağlık Müdürlüğü ile çalışmanın yapılmasına yönelik görüşmeler yapılmış ve Valilikten çalışma için izin alınmıştır. Araştırma nicel araştırma yöntemi olan beşli likert tekniği ile geliştirilmiş bir ölçekle yapılmıştır. “112 Acil Sağlık Hizmetleri Sorunları Tespit Ölçeği” anketi Haziran-Temmuz 2016 aylarında Trabzon ilinde görev yapan 112 acil sağlık hizmetleri personeli ve yöneticilerine gönüllülük esaslı uygulanmış olup değişik mesleklerden 459 geçerli ankete ulaşılmıştır.
Elde edilen veriler frekans analizi, t testi ve ANOVA testi ile analiz edilerek değerlendirilmiştir. Tanımlayıcı istatistikler için sayı, yüzde, diğerleri için puanlara ilişkin aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri hesaplanmıştır.
Sonuç olarak, 112 acil sağlık hizmetlerinin altyapı, vakaya hazırlık ve insan kaynakları imkanlarının ve örgütlenme yapısının sağlıkta dönüşüm programı dahilinde ciddi anlamda güçlendirildiği yapılan çalışmalardan anlaşılmaktadır. Bu nedenle bu konularda yüksek düzeyde sorun ifadesi fazla yoktur.
Fakat dış faktörler bağlı olan vakaya ulaşım ve müdahale süreçlerinde ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Bu durumun nedenleri başlıca iki başlıkta incelebilir. Birincisi; mevcut bina, yol ve diğer altyapı ve ekonomik imkanların toplumsal yapılanma ve gelişmeye getirdiği sınırlılıkların acil müdahale süreçlerine yansımasıdır ki, bu düşünceyi destekleyen, bina merdiven ve asansörlerinin, yolların yetersizliği sorunlarıdır. İkinci neden ise toplumsal eğitim, kültür ve mantalite sorunudur. Bu nedenin ipuçlarını çağrı merkezinin lüzumsuz aranmasında, trafikte ambulanslara yol verilmemesinde, hasta yakınlarının olumsuz tutumlarında, sözel şiddette görmekteyiz. Altyapı sorunun çözümü ancak ekonomik ve alt yapı açısından kalkınma ile, kentsel dönüşüm projelerinde binaların merdiven asansör, sokak genişlikleri gibi konuların gündeme gelmesi ve şehir planlarının birde bu gözle incelenip yenilenmesiyle sağlanacaktır. Özellik trafik ve araç park sorunu belediye ve trafik şübeyle işbirliği içerisinde çözülmeye çalışılmalıdır. Hava ambulanslarının daha yoğun kullanımını sağlayacak yapılanmaya gidilmelidir. Mantalite değişimi ise ancak örgün ve yaygın eğitim araçlarını kullanarak uzun vadede sağlanabilir. Bunun için acil sağlık hizmetlerinin ne olup olmadığı okul eğitimlerinde, hemde kamu spotları gibi yaygın eğitim araçlarıyla vurgulanmalıdır.
Altyapı ile ilgili olarak gündeme gelen ambulansların cihaz ve donanımlarının yeterliliği, bakım ve kalibrasyonu önemli bir sorundur. Mutlaka donanım ihtiyaçları gidirilerek mevcut cihazların doğru ölçüm yapmasının kalibrasyon ve bakım işlemleriyle periyodik olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu konuda bir teknik görevlinin sorumlu kılınması hayati önem taşımaktadır.
Çalışma sonucunda dikkati çeken sorunlardan biri, bu sektörün ana çalışan unsuru oluşturan paramedik ve ATT’lerin mesleklerini kutsal saymalarına rağmen, meslekten emekli olmak konusundaki isteksizlikleri olmuştur. Bu önemli bir durumdur, çünkü deneyimli grupların farklı sektörlere geçmesi acil sağlık hizmetleri için bir kayıp olacaktır. Bu nedenle bu iki grup üzerinde derinlemesine araştırma yaparak, sektörde kariyer geliştirmeleri ve kalmalarını sağlayacak imkanların oluşturulmasına çalışılmalıdır.
Bir başka önemli sorunda çalışanların mesleğin stresi, zorluğu ve sözlü veya fiziki şiddete bağlı olarak psikolojik destek alma ihtiyacının ortaya çıkmasıdır. Çalışanların psikolojik destek ihtiyacını düzenli karşılamak üzere acil sağlık hizmetleri çalışanları arasına psikologların ve sosyal hizmet uzman ve çalışanlarının görevlendirilmesi anlamlı olacaktır.
Mesleğe girişlerde özellikle ambulans çalışanı olacakların hasta taşıma kapasitesinin yüksek olması, hasta taşıma süreçlerinde çıkan sorunların çözümüne katkı sağlayacaktır. Hizmetiçi eğitim ihtiyacı sadece mesleki gelişmelerle sınırlı kalmamalı, kişisel gelişim, etik, hasta hakları ve iletişim boyutlarıyla gündeme gelmeli ve uygulanmalıdır.