10. ULUSLARARASI SAĞLIK BİLİMLERİ VE YÖNETİMİ KONGRESİ (IHMC) SONUÇ BİLDİRGESİ

Posted by: Sedat Bostan , RamazanERDEM 2 gün, 2 saat ago

10. ULUSLARARASI SAĞLIK BİLİMLERİ VE YÖNETİMİ KONGRESİ (IHMC) SONUÇ BİLDİRGESİ

Saygıdeğer meslektaşlarım ve geleceğin sağlık liderleri olan öğrencilerimiz,

Uluslararası Stratejik Sağlık Araştırmaları Merkezi tarafından başlatılan ve her sene farklı bir üniversitede yapılan kongre serisinin onuncusu Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nin ev sahipliği ve destekleriyle gerçekleştirildi.  Öncelikli olarak bu güzel ev sahipliği nedeniyle Sivas Cumhuriyet Üniversitesi yönetimine ve kongrenin yükünü taşıyan eş-başkan Doç. Dr. Nurperihan Tosun hocamıza çok teşekkür ederiz.  Bu kongre dizisinin başlamasına öncülük eden ve kongre eş-başkanı olan Prof. Dr. Sedat Bostan ile USSAM ekibine ve kongre eş-başkanı olarak bilimsel süreci yöneten Prof. Dr. Ramazan Erdem’e teşekkür ederiz.  Ayrıca sürekli desteklerinden dolayı Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Kayseri Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Üsküdar Üniversitesi Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi, Georgia State Üniversity ve bir bilim merkezi gibi çalışan Hasta Hakları ve Sağlıklı Yaşam Derneğine (HSK-SAY) katkılarından dolayı müteşekkir olduğumuzu bildirmek isterim.

Kongrenin tüm yükünü sırtlayan kongre düzenleme kurulu, bilimsel danışma kurulu ve bilimsel inceleme kurulu üyelerine teşekkür ederiz.   Düzenleme komitesi sözel ve online oturumları akıcı biçimde tasarlamış ve dünyanın farklı ülkelerinden çok sayıda yabancı akademisyenin katılımını sağlamıştır. Kongrenin enerji kaynağı olan gerek uzaktan gerekse sözel sunumlarıyla bilimsel çalışmalarını bizimle paylaşarak konu hakkındaki bilgi birikimimize katkıda bulunan tüm meslektaşlarımıza teşekkür ederiz.   Aydınlık zihinlerinize sağlık.  

Kongreye gönderilen 210 bildiriden, 16 sözel bildiri oturumunda 97, 15 online bildiri oturumunda 105 olmak üzere toplam 202 bilimsel bildiri sunuldu. Bildirilerin hemen hemen tamamının araştırmaya dayalı olması da oldukça önemlidir. Kongrede sağlıkta sürdürülebilirlik ana teması çerçevesinde açılış oturumunda Prof. Dr. Dilaver Tengilimoğlu, Prof. Dr. Christoper E. Johnson ve kapanış oturumunda Prof. Dr. Ramazan Erdem davetli konuşmacı olarak değişik boyutlarıyla konuyu tartıştı. Sağlıkta sürdürülebilirlik, sağlıkta ekonomik sürdürülebilirlik, ABD bakışı ile sağlıkta sürdürülebilirlik, hasta hakları bağlamında sağlıkta sürdürülebilirlik ve Soykırımın Filistin sağlık sistemi üzerindeki yıkıcı etkisi başlıklı beş panele katılan 15 panelist sağlıkta sürdürülebilirliği etraflıca analiz ettiler.

Kongremizde tez yarışmasını organize eden değerli arkadaşımız Doç. Dr. Elif Kaya hocamızı elim bir trafik kazasında kaybettik, Nur içinde yatsın.   Başta kederli ailesi olmak üzere bölüm arkadaşları, öğrencileri ve tüm sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyoruz.  Diğer kongrelerden farklı olarak elim bir trafik kazası sonucu yitirdiğimiz Elif kardeşimizin aziz hatırasına onun adını vererek ilk kez yüksek lisans ve doktora tezler arasında bir yarışma düzenlendi. Yarışmaya 17 tez katıldı, ilk etapta oluşturulan jürilerin değerlendirmesiyle beş doktora, beş yüksek lisans tezi kongreye sunulmak üzere davet edildi. Bu tezlerin sunumları iki ayrı oturumda gerçekleştirildi.  Esasında tüm tezler birinciliği hak ediyor; sağlık yönetimi disiplinine çok değerli katkılar sağlıyorlardı. Tezlerin sunumlarını değerlendiren 5 kişilik profesörlerden oluşan jüri ilk üçe giren tezleri belirledi.   Kapanış töreninde Doç. Dr. Elif Kaya Lisansüstü tez yarışmasında dereceye giren tezlere belge ve para ödülü takdim edildi. Danışmaları içinde ayrıca plaket yapılarak gönderileceği ifade edildi.   Sadece dereceye girenleri değil yarışmaya katılan tüm meslektaşlarımızı tebrik ederiz. Yine kongre kapsamında bir lisansüstü tez kolokyumu kongre onursal başkanlarından Prof. Dr. Musa Özata yönetiminde düzenlendi.  Kongredeki en iyi bildiri ödülleri ise yine rahmetli olan Yrd. Doç. Dr. Çetin Akar adına, fiziki ve online katılımlar için ayrı ayrı verildi.

“İnsana Değer, Geleceğe Güvence” sloganında vurgulandığı üzere kongrenin ana teması sağlık sistemlerinin sürdürülebilirliğidir.   Sağlık yönetimi alanında son yıllarda daha sık biçimde tartışılan bir kavram olan sürdürülebilirlik geleceğe dönük bir vizyondur; gelecek kuşakların daha sağlıklı bir ortamda, finansal risklerle karşılaşmadan, erişilebilir, kaliteli ve güvenli sağlık hizmetlerinden yararlanabilmesini güvence altına almaktır.  Başka bir anlatımla sürdürülebilirlik "toplumun sağlık düzeyini geliştirmek için hizmet sonuçlarını maksimize etmeyi, aynı zamanda da çevre üzerindeki olumsuz etkilerini miminize etmeyi içerir.  

İklim değişikliği, sıcak hava dalgaları, orman yangınları, seller, tropik fırtınalar ve kasırgalara yol açarak insanlar için çok ciddi doğrudan ve dolaylı sağlık riskler üretiyor. DSÖ’nün öngörülerine göre 3,6 milyar insan halihazırda iklim değişikliğine karşı oldukça hassas bölgelerde yaşıyor. 2030 ve 2050 yılları arasında, iklim değişikliğinin yalnızca yetersiz beslenme, sıtma, ishal ve ısı stresi gibi sonuçlarından dolayı yılda yaklaşık 250.000 ek ölüme neden olması bekleniyor. Daha vahim senaryolar da mevcuttur.

Joint Comission International  sağlık kuruluşlarının, daha sağlıklı bir dünya oluşturma sorumluluğunu üstlenmek için benzersiz bir konuma sahip olduğunu vurgulamaktadır.  Bu nedenle de birkaç uluslararası kuruluşla birlikte akreditasyon standartlarının sekizinci versiyonuna sürdürülebilirlik ile ilgili bölüm de eklemiştir. JCI’ a göre sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği, özünde hasta güvenliği ile bağlantılıdır; çünkü sürdürülemez uygulamalar, sağlık sonuçlarını doğrudan etkileyen kirliliğe ve iklim değişikliğine katkıda bulunmaktadır.  Araştırmalar, sağlık hizmeti sağlayıcılarının küresel karbon emisyonlarının %6'sına kadarından sorumlu olduğunu ve sağlık hizmetlerinden kaynaklanan kirliliğin önlenebilir tıbbi hatalardan daha fazla ölüme neden olduğunu gösteriyor.  Ek olarak, iklim değişikliği, son 85 yılda yaşlılar arasında ısıya bağlı ölümlerde %20 artışa yol açarak sağlık sorunlarını daha da kötüleştiriyor. Aşırı hava olayları da sağlık hizmetlerini kesintiye uğratabilir, sağlık kurumlarında tedarik zincirini bozarak, kurumları temel kaynaklardan mahrum bırakabilir. Bu nedenle, sağlık hizmetlerinde sürdürülebilirliğin iyileştirilmesi yalnızca çevreye verilen zararı azaltmakla kalmaz, aynı zamanda sağlık sistemlerinin dayanıklılığını ve güvenliğini artırarak daha kaliteli sağlık hizmeti ve sağlık sonuçlarının ortaya çıkmasına yol açar. 

Sürdürülebilirlik farklı paydaşları içeren yönetsel bir problemdir. Dolayısıyla sürdürülebilirliğe yönetsel perspektiften yaklaşılması gerektiğini savunmaktayız.  Yönetsel perspektif, bugün ve yarının kuşaklarının yararını gözeten dengeli bir iş modeli oluşturmak için sürdürülebilirlik ve yönetim uygulamalarının bütünleştirilmesidir.  Yönetsel perspektif sürdürülebilirliği ayrı bir amaç değil, tüm kurumsal amaçların tamamlayıcısı olarak görmeyi gerektirir.  Sürdürülebilir kalite, sürdürülebilir hasta güvenliği, sürdürülebilir erişim gibi.

Sağlık kurumları yöneticileri olarak hayata yıllar yıllara da sağlık ekleme misyonumuzun realizasyonu bakımından sürdürülebilirlik konusunu ajandamızın en başına koyuyoruz.  Sürdürülebilirliğe yönetsel yaklaşım, konuyu çok sektörlü ve multidisipliner yani katılımcı tarzla ele almayı gerektirir.   Bir ülkede sürdürülebilirliğin bilgi temelini sağlık sistemleri oluşturur; epidemiyolojik araştırmalar,  çevre sağlığı ölçümleri, klinik araştırmalar sürdürülebilirliğin bilgisel temelini oluşturur.  Politika geliştirme, strateji formülasyonları ve eylem planları bu bilgisel temele dayanır.

Sağlık yönetimi disiplini olarak sürdürülebilirliği sağlık sisteminin işlevleri kapsamında ele alarak sürdürülebilirliğe ilişkin görev ve sorumlulukları kavramsal bir çerçeve içinde belirlenmesini önermekteyiz.  DSÖ’ne göre sağlık sistemlerinin dört temel işlevi vardır: Hizmet sunumu, kaynak sağlama, finansman ve kılavuzluk ve yönlendirme.

Hizmet sunum işlevi, toplumun gereksinimi olan sağlık hizmetlerinin üretilmesiyle ilgilidir.  Yenilikçi tedavi yöntemlerinin teşvik edilmesi, sağlığın geliştirilmesi hizmetleri ile koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi,

Kaynak sağlama işlevi hizmet sunmak için ihtiyaç duyulan girdilerin temin edilmesi veya yaratılması, kaynakların optimum bileşiminin sağlanmasıdır.  Bu kapsamda sağlık yöneticilerinin çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesi veya transfer edilmesi, tekrar kullanılabilir ürünler ile geri dönüşüm imkânı bulunan malzemelerin geliştirilmesi ve kullanılması, doğru tedarik zincirinin oluşturulması, çevre dostu ürünlerin sertifikalandırılması, tehlikeli atıkların yönetimi gibi konulara odaklanmaları beklenmektedir.

Finansman işlevi, hizmet sunumu ve kaynak temini için gerekli paranın toplanması ve tahsisini içerir.  Temel teminat paketlerinin halkın sağlık ihtiyaçlarına göre oluşturulması, çevre dostu teknolojilere yatırım gibi konularla ilgilenmeyi gerektirir.

Klavuzluk ve yönlendirme rolü ise sağlık sisteminin şeffaflık, sorumluluk ve hesap verebilirlik çerçevesinde sevk ve idare edilmesidir.   Kılavuzluk ve yönlendirme rolü sağlık bakanlıklarının sorumluluğundadır.  Sağlık Bakanlıklarının temiz su kaynaklarına erişim, su kaynaklarının korunması, doğanın korunması, hava kirliliğinin önlenmesi, atıkların azaltılması, besin hijyeni-sağlıklı beslenme gibi çevre sağlığı tedbirleri konusunda politikalar geliştirme ve diğer bakanlıklara önderlik-kılavuzluk etme görevi vardır.    Sağlık Bakanlığı yasal düzenleme ve otorite uygulama ile sağlık kurumlarında sürdürülebilirliği gözeten kural ve standartları belirleme, uygulama ve denetleme görevlerini de üstlenmelidir. 

Yukarıda sıralanan sistem temelli eylemler yanında kurumsal düzeyde de sağlık yöneticilerinin sürdürülebilirliği sağlama anlamında üstlenmesi gereken temel bir sorumluluğu daha vardır:  Kurumun değer zincirini sürdürülebilirlik sonucunu verecek biçimde tasarlamak. Değer zinciri kurumsal faaliyetlerin ahenkli uyumunu ve akışını ifade eder.   Değer zinciri tasarımı, hasta sonuçlarına maksimum katkıyı sağlayacak biçimde hizmet süreçleri ile diğer kurumsal faaliyetlerin birbiriyle uyumlu, birbirini destekleyecek biçimde düzenlenmesi ve yerine getirilmesidir.   Sağlık kurumlarında klinik veya temel faaliyetler, ihtiyaç tahminleri ve hizmet planlaması ile başlar.   Tanı, tedavi, uzun dönemli bakım ve hasta takibi hizmetleriyle devam eder.   Diğer yönden tedarik zinciri, finansman, insan kaynakları, bilgi sistemleri, envanter yönetimi gibi idari faaliyetlerin de bu klinik süreçlerin etkililiğini artıracak biçimde yönetilmesi gerekir.   Değer zincirini oluşturan her faaliyetin, sürdürülebilirlik kavramına dayalı biçimde yerine getirilmesi beklenir.  Otomasyon sisteminin etkililiğini artırarak kağıt tüketiminin azaltılması, etkin kaynak planlaması, stok kontrolü ve kullanım incelemeleri yoluyla  kaynak israflarının önlenmesi, dönüştürülebilir veya çevreye zarar vermeyen girdilerin kullanımının sağlanması, enerji verimliliğinin sağlanması, tıbbi atıkların ve zararlı kimyasalların kullanımının azaltılması veya kontrol altına alınması gibi yalın uygulamalar sürdürülebilirliğin güvence altına alınabilmesi için atılabilecek adımlara örnek olarak verilebilir.

Sağlık yönetimi kaynak kullanımında rasyonelliğin sağlanmasıdır.  Yönetsel rasyonalite en iyi hasta sonuçlarını sağlayacak kaynak bileşiminin oluşturulmasıdır. Optimum kaynak bileşimi, israfların minimizasyonu ile eş anlamlıdır. Kaynak israflarının azaltılması esasında sürdürülebilirliğin özünü oluşturur; gelecek kuşakların sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasını güvence altına alır.   Sağlık yönetimi, yönetim ve işletmecilik teori ve pratiklerinin sağlık sisteminin gerçeklerine/özelliklerine göre özgün biçimde yorumlanmasıdır.   Kurumların performans düzeyi ile yöneticilerin yetkinlik düzeyleri arasında güçlü bir korelasyon olduğunu bilmekteyiz.   Buradan hareketle sağlık kurumlarında veya sağlık sistemlerinde yönetimin rolünün fark edilmesinin, yaşanan veya yaşanması muhtemel problemlerin yetkin yönetici eksikliğinden kaynaklandığının bilincine varılmasının zorunlu olduğunu ifade ediyoruz.   Yönetsel yetkinlikler, formal eğitimle kazanılır; deneyimle güçlendirilir.   Bu nedenle sürdürülebilir sağlık sistemi kurmanın anahtar kavramının yönetsel liyakatten geçtiğini;  yönetim organ veya makamlarında görevlendirilecek kişilerin bu alanda eğitim almış kişiler arasından seçilmesi gerektiğini vurgulamak isteriz.

Ayrıca kongre sosyal programı olarak, 21 Mayıs, Çarşamba günü 1974 yılında dünya mirası kapsamına alınan Sivas, Divriği Ulucami ve şifahanesine bir gezi düzenlendi. Geziye katılanlar cami ve şifahanenin üç boyutlu taş oymacılığı sanatındaki zirvesine hayran kaldılar. Kongre sonrası düzenlenen Diyarbakır-Elazığ-Tunceli gezisi ise tarih ve doğa açısından ülkemizin harika güzelliklerine şahitlik etmeyi sağladı.

Bir sonraki yıl 11. Kongrede buluşmak ve 100. Kongreye ulaşmak temennileri ile 10. Uluslararası Sağlık Bilimleri ve Yönetimi Kongresi tamamlandı.

Bitirmeden önce kongrede emeği geçen arkadaşlarımıza ve hem yurt dışından hem de ülkemizin farklı üniversitelerinden gelen tüm katılımcılara teşekkür ederim.

23 Mayıs 2025, Cuma

 

Prof. Dr. Şahin KAVUNCUBAŞI

Başkent Üniversitesi, SBF, Sağlık Yönetimi Bölümü

Kongre Onur Konuğu

ACI KAYBIMIZ

Kongremizi hazırlama ekibimizden Doç. Dr. Elif Kaya hocamızı bir trafik kazasında kaybettik. Kendisine Allah'tan rahmet, kederli ailesi, öğrencileri, Isparta Sağlık Yönetimi bölümü, biz çalışma arkadaşları ve sağlık yönetimi ailesine baş sağlığı diliyoruz. Allah mekanını cennet eylesin (Amin).

Değerli 10. Uluslararası Sağlık Bilimleri ve Yönetimi Kongresi Katılımcıları,

Sağlık yönetimi alanının köklü, tartışmalı ve öncü konularını, bilimsel bir zeminde gündeme taşımayı misyon edinmiş olan kongremiz, bu yıl “İnsana Değer, Geleceğe Güvence: Sürdürülebilir Sağlık” vurgusunu ana tema olarak belirlemiştir.

Sağlık hizmetlerinin temel amacı, bireylerin fiziksel, zihinsel ve sosyal iyi olma hallerini güvence altına almaktır. Bu amaca ulaşırken, insani ve etik ilkelerin rehberliğinde hareket etmek hayati önem taşır.

Sağlık hizmetlerinin insani ve etik değerlere bağlı bir şekilde, verimli, etkin, ekonomik ve çevresel riskleri azaltacak bir yaklaşımla sürdürülebilir hale getirilmesi sağlık sektörünün öncelikli konusu olarak görülmelidir.

Sağlık hizmetlerinin sürdürülebilir kılınması, kaynakların etkin ve verimli kullanılmasını gerektirir. Bu noktada, dijital sağlık teknolojilerinin ve yapay zekâ destekli çözümlerin sağlık hizmetlerine entegrasyonu kritik bir rol oynayacaktır. Elektronik sağlık kayıtları, tele-tıp hizmetleri ve uzaktan hasta izleme sistemleri, hem maliyetlerin düşürülmesine hem de hasta deneyiminin iyileştirilmesine zemin hazırlayacaktır.

Dünya Sağlık Örgütü ve OECD gibi uluslararası kurumların bu alandaki raporları, sağlık sistemlerinin yalnızca ekonomik etkinliğe odaklanmayıp, aynı zamanda sosyal adaleti de gözetmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Örneğin, DSÖ’nün Evrensel Sağlık Kapsamı vizyonu, tüm bireylerin gerekli sağlık hizmetlerine finansal bir yük altına girmeden erişebilmesini hedeflemektedir.

Sağlık sektörü, karbon ayak izinin azaltılması ve doğal kaynakların korunması konusunda önemli bir sorumluluk taşır. Sıfır atık politikaları, yenilenebilir enerji kullanımı ve çevre dostu tıbbi cihazların tercih edilmesi, sağlık hizmetlerinin çevresel sürdürülebilirliğine katkı sağlayacaktır.

Sağlık çalışanlarının ve kurumların, sağlık ve hasta haklarına riayet etmesi, hasta suistimallerinin önlenmesi ve hizmet kalitesinin artırılması için kritik önem taşır. Hastaneler ve sağlık kurumları, sağlık hizmetlerinin insani değerlere uygun sürdürülmesi için şeffaf ve etkili bir şikayet mekanizması sunmalıdır. Ayrıca, suistimal vakalarının önlenmesi için, düzenli denetim ve şeffaf raporlama sistemleri hayata geçirilmelidir.

Sağlık hizmetlerinin insani ve etik değerlere bağlı, hasta haklarına uygun, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirlik ilkeleriyle uyumlu bir şekilde sunulmalıdır. Sağlık sektörü yöneticileri, bireylerin ve toplumun refahı için tüm paydaşları gözeten, etik değerleri merkeze alan bir yaklaşım benimsemeli ve yenilikçi çözümlerle bu alana liderlik etmelidir.

Bu gerekçelerle konuya dair bilimsel bir birikimin oluşması adına, 10. IHMC kongresi panel ve oturumlarında  “İnsana Değer, Geleceğe Güvence: Sürdürülebilir Sağlık” teması yurt içi ve yurt dışından katılacak uzmanlar tarafından enine boyuna tartışılacaktır.

Bilindiği gibi IHMC kongrelerinin amacı, sağlık yönetimi ve sağlık kurumları yönetimi alanında yerelden globale uzanan bilimsel bilgi, beceri ve tecrübelerin uluslararası paylaşımına zemin hazırlamaktır. Aynı zamanda kongrede, değişik ülkelerden bilim insanlarının, özellikle genç araştırmacıların, politika yapıcıların, uygulamacılar ve yöneticilerin bir araya gelmesini sağlayarak global bilgi paylaşımını sağlamak, sağlık yöneticiliğinin önemine vurgu yapmak ve sağlık yöneticiliğinin global olarak profesyonel meslekleşme sürecine katkı yapmak da bulunmaktadır.

Kongremiz Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri MYO'nun ev sahipliğinde 21-24 Mayıs 2025 tarihleri arasında düzenlenecektir. Bir tarih ve kültür şehri olan ilimizin bu özgünlüklerini yaşama fırsatımız da olacaktır.

Kongremiz, fizikî ve dijital katılım imkânı sunmaktır. Kongremize ana tema ve sağlık bilimleri ile yönetim arasında ilişki kuran çalışmalarınızı bekliyoruz.

Kongremize katılımınız bizi onurlandıracaktır. İyi dileklerimizle…

   Prof. Dr. Sedat BOSTAN                                 Doç. Dr. Nurperihan TOSUN                         Prof. Dr. Ramazan ERDEM

     Kongre Eş Başkanı                                              Kongre Eş Başkanı                                         Kongre Eş Başkanı 

Karadeniz Teknik Üniversitesi                            Sivas Cumhuriyet Üniversitesi                       Süleyman Demirel Üniversitesi