Üniversiteler Açılırken

Posted by: Sedat Bostan 1 yıl ago

Eylül ayında eğitim öğretim başladı. Ortaöğretim ve üniversitelerin çoğu bu ayda eğitime başlıyor.

Ülkemizde 79 özel, 129 kamu olmak üzere 208 üniversite bulunuyor. Önümüzdeki dönemde bu sayı birkaç artsa bile fazla artması beklenmiyor.

Ülkemizin her ilinde üniversite ve neredeyse her ilçesinde yüksekokul var.

YÖK istatistiklerine göre bu üniversitelerde, yaklaşık 7 milyon öğrenciye 200 bin öğretim elemanı eğitim veriyor.

Özel üniversiteler yaklaşık 750 bin öğrenciye 30 bin öğretim elemanı ile hizmet sunuyor.

Halen genç nüfusumuzun çok olması ortaöğretim ve yükseköğretimde öğrenci sayılarımızın yüksek olmasını sağlıyor.

Fakat doğurganlık oranlarındaki azalış (kadın başına 1,5 doğum) gelecekte bu sayıların düşeceğini gösteriyor.

Yine bu yıl yükseköğretim sınav sonuçlarına göre yaklaşık yeni 1 milyon kişi üniversiteli oldu

Bu yıl içerisinde mezun olan öğrenci sayısı da 900 binlere ulaştı.

Bu yıl, açık öğretim programlarına kayıt yaptıranlar devre dışı bırakıldığında yaklaşık 600 bin kişi örgün öğretime yerleşti.

Yani açık öğretimler yaklaşık 400 bin öğrenci aldı, %40!  

Üniversite, öğrenci ve hatta öğretim elemanı sayılarında son dönemde büyük artışlar oldu.

Bu artışların, Ülkenin ihtiyaçlarına göre olması ve kontenjanların planlanması ise stratejik bir konu.

Mezunların alanlarına göre işe yerleşme oranları bu konuda bizlere fikir verir.

Ne yazık ki birçok alanda bir mezunun iş bulabilmesi birkaç yılı alıyor, hatta birçok mezun eğitim alanı dışında istihdam ediliyor.

KPSS sınavlarındaki birikmeler üniversite mezunlarının en büyük iş kapısının kamu olduğu gerçeği gösteriyor.

Yükseköğretim kurumları, girişimci veya bir meslek alanında özel sektörde çalışmaya yatkın eleman yetiştirmekte zorlanıyor.

Liselerde öne çıkan akademik eğitimin üniversitelerde devam etmesi, mesleki eğitimin sayısal üstünlük sağlayamaması bizi bu neticeye getiriyor.

Sonuçta, TÜİK verilerine (2023) göre yüksek öğretimli istihdam oranı %75,6’iken işsiz oranı %25’lere yaklaşıyor.

Hâlbuki gençlerin aldıkları eğitimler doğrultusunda istihdam edilmeleri, bireysel ve ülke ekonomisi açısından olduğu kadar mutluluk açısından da kritik bir durum…

Her şeyden bağımsız olarak eğitimli olmak iyidir.

Ama Hangi Eğitim?